Artık öyle değil. İstisnalar da kaideyi bozar. Gençlere Başbağlar anlatılmadı. Yetişkinlere Eşref Bitlis’in helikopterini kimlerin düşürdüğü söylenmedi. İncirlik kimin ülkeye kazığı açıklanmadı. Kimler doğu ve güneydoğuda ırkçılık ameliyatları gerçekleştirdi gün yüzüne çıkartılmadı. Garbın yanımızda durduğu empoze edilirken, arkamızda iş çevirdiği fark edilmedi. Amerika’nın istihbarat savaşlarının pilot bölgesi haline geldiğimiz hissedilmedi. İngilizlerin bu planı 300 yıl önce yazdığı, CHP’nin Dersim’le plana sadık kaldığı, ABD’nin Henry Kissinger’la bölgeyi silah deposuna çevirdiği gerçeği gizlendi. Kimsenin kimseyle sorun yaşamadığı, Çanakkale’de hepimizin şehit olduğu gerçeği unutturularak toros siyasetiyle milyonlar oyalandı. Sağ sol yazarları, kan üzerine kurdukları senaryolarını derinleştirerek soy üzerinden silahsız yok etme filmini sahneye aldılar. Yaratan’ı Bir, Kitab’ı Bir, Peygamberi Bir Kıblesi Bir insanlar,şeytanın cennette Adem Atamıza yedirdiğini, dünyada yedi ve yedi bölge bir biriyle kavgalı hale geldi. Herkes yerinden yurdundan edildi. Yurt siyaseti dağ siyasetiyle, dağ siyaseti yurt siyasetiyle karıştırıldı. Rüzgarsız havada dönen fırıldağın şüphesiz ki bir üfleyeni, körükleyeni olduğu hiç akıllara getirilmedi. Günübirlik olaylarla oyalandık. Bir de baktık ki Anadolu’dan güçlü bir ses yükseliyor. Fırıldağı üfleyenleri sobeliyor. Ayak ayak üstüne atıp “Van Minut” diyor. Alın Davos’unuzu başınıza çalın diyor. Dünya 5’ten büyüktür diyerek beşleri titretiyor. Gönül coğrafyasına liderlik yapıyor. Filistin’i, Gazze’si ,Libya’sı, Tunus’u, Somali’si, Sudan’ı, Suriye’si, Afrikası , Türki Cumhuriyetleri kendine geliyor. 40 yıldır kardeşi kardeşe düşman edenlerin heveslerini kursaklarında bırakacak hamlelere başlıyor. Dün garbın oyununa gelenler bugün ülkenin birlik ve beraberliği için çağrı yapıyorsa, tetiklerden eller çekilsin diyorsa dikkat kesilmek gerekiyor. Demekki rüzgarsız havada fırıldağı üfleyenleri sadece Ankara değil, bütün Türkiye, 85 milyon, 81 vilayet, 783.356 kilometre karede yaşayan herkes görüyor. Elbette süreç zordur. Her doğum sancılıdır. Van umutludur, Konya’da umutlu olsun. İstanbul umutludur, Diyarbakır’da umutlu olsun. Kayseri umutludur, Şırnak’ta umutlu olsun. Kısacası hepimiz umutluyuz. Gelin kardeş olalım, 40 yıllık Garp oyununu bozalım diyen Recep Tayyip Erdoğan 23 yılda hiçbirimizi yanıltmadı. Yine yanıltmayacak. Katrilyonlar birilerinin oyunuyla var olan terörle mücadeleye değil, yepyeni bir Türkiye daha var etmeye gidecek. İmralı’dan 40 yıl sonra farklı bir çağrı yükselmişse kulak kabartmak gerekir. Yarınlara sen, ben, o değil, BİZ olarak girmeliyiz. İstisnayım ve ezberlettiğiniz kaidenizi bozarız diyelim. Kaidelerini bozarsak inanın dağılacaklar…