İbrahim Yertürk
Köşe Yazarı
İbrahim Yertürk
 

SOSYAL MEDYA YA DA TEKNOLOJİNİN ÇATLAK ŞORATANLARI

Şoratanlar kullanıldığı son zamanlarda saçtan yapılmaktaydı. Zamanla paslanınca özellikle ortasından bir çatlak oluşurdu. Bu çatlaktan su önce azar azar aşağı sızar, çatlak büyüdükçe sızan su miktarı da artarak toprak binanın önce sıvasını kabartıp döker sonra da kerpiçleri eriterek binaya ciddi zararlar verirdi. Sonuçta ‘çatlak şoratan yağmur tutmaz’ denir ve değiştirilirdi. Bu günlerde sanki sosyal medya da çatlak şoratanlar gibi. Sosyal medyanın iletişim, bilgi edinmek, sosyalleşmek, hayatı tanımak, hayatı kolaylaştırmak, eğitime katkı, duyarlılık ve varoluş ortamı bulmak gibi, yağmura benzeyen çok güzel amaçları var. Ama sosyal medya paylaşımlarındaki içerik yanlışları ve bozuklukları bu suyu bulandırmakta, üstüne bir de bilgi akışını sağlayan kanallar, çatlak şoratanlar gibi kontrolsüz sosyalleşme, şiddete maruz kalma, suça yönelme, değer yozlaşması, hayatı zorlaştırma, fiziksel sağlık bozukluğu ve suça maruz kalma gibi olumsuzlukları zihnimize, kalbimize, beynimize taşıyarak fiziksel ve ruhsal hasarlara sebep olmaktadır. Teknolojik gelişim ve bilgi akışından kaçamayacağımıza göre bu hasarları nasıl önleyeceğiz veya mevcut hasarları nasıl gidereceğiz, biraz bunları da düşünmemiz lazım.  Sosyal medyanın fayda ve zararları karşılaştırıldığında maalesef zararları daha ağır basmaktadır. Bilinçsiz kullanım sonucu sadece zaman israfı bile gençlerimiz için telafi edilemez bir kayıptır. Gece geç saatlere kadar ekran başında zaman öldüren öğrencilerimizin, sabah okula yorgun argın gelmesine mi yanalım, yoksa verilen ev ödevlerini konu tekrarlarını yapmamasına mı? Düşünseniz işyerinde mevcut iş akışı ile uğraşmak yerine, sosyal medya ortamlarında cirit atıyorsunuz. Sırf bu sebepten işten çıkarılan tanıdığım kişiler var. Sonrasında yaşadıkları zorluklar hiç de küçümsenecek cinsten değiller. Yine her gün sosyal medya hesapları çalındığı için adına alışveriş yapılan, banka bilgileri çalınıp hesabı boşaltılan, verilen yalan yanlış bilgilerle zorluklarla karşılaşan kişiler görmemiz mümkün. Bencillikle başlayıp tatmin olmayan bir bağımlılık türü olarak gençlerimizin öz güvenini azaltmakta ve sanal dünyanın gerçek dünya ile uyuşmazlığı sonucu piskolojik bozukluklara sebep olmaktadır.  Ciddi psikolojik, ekonomik ve sosyal kayıplar yaşamamamız ve bizi biz yapan değerlerimizi koruyabilmemiz için bu alanda hepimizin çamurlu suların aktığı çatlak şoratanların altında ıslanmamaya, yani nerden nasıl geldiğini bilmediğimiz içerikler paylaşılan sosyal medya kanallarının bağımlısı olmamaya dikkat etmemiz lazım. Mutlu ve huzurlu bir hayat için dengeli ve dikkatli olmaktan zarar gelmez.   İbrahim YERTÜRK
Ekleme Tarihi: 13 Nisan 2025 - Pazar

SOSYAL MEDYA YA DA TEKNOLOJİNİN ÇATLAK ŞORATANLARI

Şoratanlar kullanıldığı son zamanlarda saçtan yapılmaktaydı. Zamanla paslanınca özellikle ortasından bir çatlak oluşurdu. Bu çatlaktan su önce azar azar aşağı sızar, çatlak büyüdükçe sızan su miktarı da artarak toprak binanın önce sıvasını kabartıp döker sonra da kerpiçleri eriterek binaya ciddi zararlar verirdi. Sonuçta ‘çatlak şoratan yağmur tutmaz’ denir ve değiştirilirdi. Bu günlerde sanki sosyal medya da çatlak şoratanlar gibi.

Sosyal medyanın iletişim, bilgi edinmek, sosyalleşmek, hayatı tanımak, hayatı kolaylaştırmak, eğitime katkı, duyarlılık ve varoluş ortamı bulmak gibi, yağmura benzeyen çok güzel amaçları var. Ama sosyal medya paylaşımlarındaki içerik yanlışları ve bozuklukları bu suyu bulandırmakta, üstüne bir de bilgi akışını sağlayan kanallar, çatlak şoratanlar gibi kontrolsüz sosyalleşme, şiddete maruz kalma, suça yönelme, değer yozlaşması, hayatı zorlaştırma, fiziksel sağlık bozukluğu ve suça maruz kalma gibi olumsuzlukları zihnimize, kalbimize, beynimize taşıyarak fiziksel ve ruhsal hasarlara sebep olmaktadır. Teknolojik gelişim ve bilgi akışından kaçamayacağımıza göre bu hasarları nasıl önleyeceğiz veya mevcut hasarları nasıl gidereceğiz, biraz bunları da düşünmemiz lazım. 

Sosyal medyanın fayda ve zararları karşılaştırıldığında maalesef zararları daha ağır basmaktadır. Bilinçsiz kullanım sonucu sadece zaman israfı bile gençlerimiz için telafi edilemez bir kayıptır. Gece geç saatlere kadar ekran başında zaman öldüren öğrencilerimizin, sabah okula yorgun argın gelmesine mi yanalım, yoksa verilen ev ödevlerini konu tekrarlarını yapmamasına mı? Düşünseniz işyerinde mevcut iş akışı ile uğraşmak yerine, sosyal medya ortamlarında cirit atıyorsunuz. Sırf bu sebepten işten çıkarılan tanıdığım kişiler var. Sonrasında yaşadıkları zorluklar hiç de küçümsenecek cinsten değiller. Yine her gün sosyal medya hesapları çalındığı için adına alışveriş yapılan, banka bilgileri çalınıp hesabı boşaltılan, verilen yalan yanlış bilgilerle zorluklarla karşılaşan kişiler görmemiz mümkün. Bencillikle başlayıp tatmin olmayan bir bağımlılık türü olarak gençlerimizin öz güvenini azaltmakta ve sanal dünyanın gerçek dünya ile uyuşmazlığı sonucu piskolojik bozukluklara sebep olmaktadır. 

Ciddi psikolojik, ekonomik ve sosyal kayıplar yaşamamamız ve bizi biz yapan değerlerimizi koruyabilmemiz için bu alanda hepimizin çamurlu suların aktığı çatlak şoratanların altında ıslanmamaya, yani nerden nasıl geldiğini bilmediğimiz içerikler paylaşılan sosyal medya kanallarının bağımlısı olmamaya dikkat etmemiz lazım. Mutlu ve huzurlu bir hayat için dengeli ve dikkatli olmaktan zarar gelmez.

 

İbrahim YERTÜRK

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yerelvanhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

van haber