TİCARETE GİRİŞİMCİ UMUTLARA SERMAYE FRENİ
Bugün ülkemizde sermayesi olmadığından bir-
çoğu insanımız, ticarette yapmak istediği atılı-
mı, maalesef gerçekleştirememektedir.
İşte ülkemizde gittikçe artan işsizlik, ve
yoksulluğun artmasına prim veren en büyük
etken, devletimizin bu konuda yeterince has-
sasiyet gösterip birincil sorun olarak görme-
si.Halbuki ülkemizde artan nufüsla birlikte, in-
sanlarımızın artan iş ve aş arz talebine cevap
vermek, devletimizin sadece bu konu gündem
olunca hatırlanan, bir sorun olmadan ziyade,
her zaman hatırlanması ve kararlılıkla, çözül-
si gereken acil bir toplumsal sorundur.
Devlet yönetiminde yapılan her yanlış po-
litika, bilinmesi gerekir ki; her zaman yönetil-
mekteki tebaya yaşamsal ağır faturalar getir-
mektedir.Açlık, yokluk, işsizlik, kader değildir.
Her zaman dile getirdiğim, bugün de üstüne
basa basa dillendirmede geri kalmadığım,
yanlış politika ve devletin zaruri ihtiyaçlarından
ziyade, fuzuli harcamalarla milli sermayeyi tü-
ketmesi, umut ve çare bekleyen insanlara en
büyük darbedir.
Devlet her zaman denetleyici ve düzenle-
yici ilkesini canlı tutup, milletin ihtiyaçlarına
cevap vererek, güvenli yarınlar adına devletçi-
lik ilkesini kullanarak barışık bir millet ve devle-
tin devamı için bir gayret içinde olması gerekir.
Tarihe bir göz attığımızda, Cumhuriyetin ilk yıl-
larında savaşlar, ve dar bir ekonomik bir büt-
çeye sahip bir yönetimin, halkın elinde yeteri
kadar sermaye olmadığından, devlet eliyle
devletçilik ilkesini devreye koyarak, halkı iş sa-
hibi yapıp, ekonomiye kazandırması, ne kadar
başarılı bir ekonomik politika gösterdiğinin a-
çık ıspatıdır.
Bizler her zaman devletimizin bekası için
devletimizi, vatanımızı, bayrağımızı, milletimiz
için canımızı feda eden bireyler olmanın yanın-
da, yanlış politikaya meyil veren bir anlayışa da
dur demesini bilmemiz lazım.Milletimizin sal-
gınla kıran kırana, bir mücadele verdiği, aşını,
işini, ölümle başbaşa kaldığı bir dönemde,
devletin kanal İstanbul, ihalesini yapması doğ-
ru bir politika mı? İşte asıl tehlike bu.
Bu projeye yaklaşık 80-90 milyar dolar bir
kaynak olması gerektiği tahmin ediliyor?
Bunun yanında hazine garantili yol ve bazı
projeleri de hesaba katarsak ne kadar birincil
sorunlarımızın fuzuli heveslere kurban edildi-
ğini üzülerek maalesef görmekteyiz.
İşte sizlere soruyorum: bu kaynakların ülkemi-
zin kanayan yarası olan işsizlik ve yoksulluk, ve
sermayesi olmayan işsiz insanlar ve ülkemizin
acil ihtiyaçlarına harcanması gerekirken, acil
olmayan işlere harcanıp, heba edilmesi vic-
danları sızlatmıyor mu?
Bence yönetimde imkansızlıklar yoktur.Bahane
ve tutarsızlık vardır.Ne zaman ki aciliyet, fuzu-
liyette, yönetenlerin vicdanlarında baskın ge-
lirse o zaman doğru bir politikaya hep birlikte
varabilmenin mutluluğunu yaşayacağız.
Sevgi ve saygılarımla
Ekleme
Tarihi: 06 Eylül 2021 - Pazartesi
TİCARETE GİRİŞİMCİ UMUTLARA SERMAYE FRENİ
Bugün ülkemizde sermayesi olmadığından bir-
çoğu insanımız, ticarette yapmak istediği atılı-
mı, maalesef gerçekleştirememektedir.
İşte ülkemizde gittikçe artan işsizlik, ve
yoksulluğun artmasına prim veren en büyük
etken, devletimizin bu konuda yeterince has-
sasiyet gösterip birincil sorun olarak görme-
si.Halbuki ülkemizde artan nufüsla birlikte, in-
sanlarımızın artan iş ve aş arz talebine cevap
vermek, devletimizin sadece bu konu gündem
olunca hatırlanan, bir sorun olmadan ziyade,
her zaman hatırlanması ve kararlılıkla, çözül-
si gereken acil bir toplumsal sorundur.
Devlet yönetiminde yapılan her yanlış po-
litika, bilinmesi gerekir ki; her zaman yönetil-
mekteki tebaya yaşamsal ağır faturalar getir-
mektedir.Açlık, yokluk, işsizlik, kader değildir.
Her zaman dile getirdiğim, bugün de üstüne
basa basa dillendirmede geri kalmadığım,
yanlış politika ve devletin zaruri ihtiyaçlarından
ziyade, fuzuli harcamalarla milli sermayeyi tü-
ketmesi, umut ve çare bekleyen insanlara en
büyük darbedir.
Devlet her zaman denetleyici ve düzenle-
yici ilkesini canlı tutup, milletin ihtiyaçlarına
cevap vererek, güvenli yarınlar adına devletçi-
lik ilkesini kullanarak barışık bir millet ve devle-
tin devamı için bir gayret içinde olması gerekir.
Tarihe bir göz attığımızda, Cumhuriyetin ilk yıl-
larında savaşlar, ve dar bir ekonomik bir büt-
çeye sahip bir yönetimin, halkın elinde yeteri
kadar sermaye olmadığından, devlet eliyle
devletçilik ilkesini devreye koyarak, halkı iş sa-
hibi yapıp, ekonomiye kazandırması, ne kadar
başarılı bir ekonomik politika gösterdiğinin a-
çık ıspatıdır.
Bizler her zaman devletimizin bekası için
devletimizi, vatanımızı, bayrağımızı, milletimiz
için canımızı feda eden bireyler olmanın yanın-
da, yanlış politikaya meyil veren bir anlayışa da
dur demesini bilmemiz lazım.Milletimizin sal-
gınla kıran kırana, bir mücadele verdiği, aşını,
işini, ölümle başbaşa kaldığı bir dönemde,
devletin kanal İstanbul, ihalesini yapması doğ-
ru bir politika mı? İşte asıl tehlike bu.
Bu projeye yaklaşık 80-90 milyar dolar bir
kaynak olması gerektiği tahmin ediliyor?
Bunun yanında hazine garantili yol ve bazı
projeleri de hesaba katarsak ne kadar birincil
sorunlarımızın fuzuli heveslere kurban edildi-
ğini üzülerek maalesef görmekteyiz.
İşte sizlere soruyorum: bu kaynakların ülkemi-
zin kanayan yarası olan işsizlik ve yoksulluk, ve
sermayesi olmayan işsiz insanlar ve ülkemizin
acil ihtiyaçlarına harcanması gerekirken, acil
olmayan işlere harcanıp, heba edilmesi vic-
danları sızlatmıyor mu?
Bence yönetimde imkansızlıklar yoktur.Bahane
ve tutarsızlık vardır.Ne zaman ki aciliyet, fuzu-
liyette, yönetenlerin vicdanlarında baskın ge-
lirse o zaman doğru bir politikaya hep birlikte
varabilmenin mutluluğunu yaşayacağız.
Sevgi ve saygılarımla
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.