Genelde tıp literatüründe kullanılan bir deyimdir. Vücudun kanser ve benzeri ağır hastalıklarla daha fazla mücadele edemeyeceği anlamında doktorların istenmese bile dilinden dökülen bir cümledir. Bu kavram yüzde yüz kesin olmamakla birlikte tıbbın ön gördüğü şekliyle hasta yakınlarına bir şekilde söylenilir. Hastanın en fazla altı aylık ömrü kalmış. Bu süre zarfında hastanın son günlerini güzel geçirmek için başta ailesi ve yakınları tarafından imkanlar ölçüsünde gerekli hassasiyet gösterilir. Tabi biz bu altı aylık ömür kavramını 2023 seçimlerine doğru gittiğimiz süreçte, iktidara gelme hevesiyle bir masa etrafında aylardır bir araya gelip oturup,konuşup, dağılan ve kendilerini altılı masa diye adlandıran altı parti parti için kullanabiliriz. (CHP, İP, SAADET, GELECEK, DEVA, DP) Bu altı parti henüz seçimi kazanmak için ortak bir aday belirleyemediler. Ortak bir amaç etrafında altı benzemezin bir araya gelerek toplumda bir beklenti oluşturmalarına rağmen, seçimlere yaklaşılan her yeni günde, kararsız tutum ve aday noktasında yaşanan öz güven eksikliği başta kendi seçmenleri derin bir sükutu hayale kapılmaktadır.
Bu gidişle yirmi yıldır yaptığı sayısız ve sessiz devrimlerle halkın gönlünde taht kuran ve girdiği bütün seçimlerde rakiplerine fark atarak iktidarda kalmayı başaran, her dönemde siyasetin güven kaynağı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında AK Parti ve MHP'nin Cumhur ittifakı olarak seçimlerde yine kazanan taraf olacağı uluslararası kamuoyu araştırma sonuçlarında da ön görülmektedir.
Altılı masa mı; seçimlerin 2023 Haziran ayında yapılacağını göz önüne alırsak, altılı masanın siyaseten altı aylık ömürleri kalmış dersek yanılmış olmayız. İyisi mi az daha sabır. Hep birlikte bekleyip göreceğiz..
Kalın sağlıcakla...
Ercan Ulutaş